- en fazlası
- n. most
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
dahası — is. Fazlası, ilavesi Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller dahası var … Çağatay Osmanlı Sözlük
pek çoğu — zm. Yeterinden fazlası … Çağatay Osmanlı Sözlük
zait — sf., esk., Ar. zāˀid 1) Çoğaltan, artıran 2) Gereksiz, fazla Canım bu kadar yeter, fazlası zait. S. M. Alus 3) is., mat. Artı (+) … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihraç etmek — 1) çıkarmak, dışarı atmak 2) üretim fazlası malı yurt dışına satmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
artuksı — artığı, fazlası, ziyadesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
AFV — Ayakla basılmadık yer. * Malın iyisi, helâli ve fazlası. * Terketmek. * Mahvetmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EKSERİYET — (Ekseriyyet) En büyük kısım, çokluk.* Bir topluluk ve hey etin yarısından fazlası. * Bir mecliste üyelerin verdikleri rey lerin büyük kısmı ve bunların üstünl … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HARÎS — Bir şeye fazlası ile düşkün. Hırslı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KEBİSE — Dört senede bir takarrur eden ve bir gün fazlası olan sene. Şubatın 29 gün olduğu sene … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜNAKKAH — (Nakh. dan) En iyileri seçilmiş. Müntehab, güzide. * Soyulmuş, temizlenmiş, ayıklanmış. * İdâre gayesiyle fazlası kesilmiş masraf … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜTEBAKİ — Geri kalan, artan, fazlası. Arta kalan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük